24 Ocak 2021 Pazar

Bir Hayale Varmak

Hayal neydi? 
Olabilir şeyler. Olmasını istediğimiz düşünceler. Hayır. Sadece düşünceler. 

Sekiz kişi birleştirilmiş iki yuvarlak masa etrafında oturuyorlardı. Uzun zaman olmuştu birbirlerini görmeyeli. Özlem çoktu arada. Birbirlerine bakışlarından, heyecanla konuşmalarından, özenle sordukları soruların cevaplarını merakla dinlediklerinden belli oluyordu. Kafenin denize bakan kısmında, bir anda bastıran ve sonra usul usul yağmaya devam eden yağmurdan kendilerini koruyabilmişlerdi. Hepsi kendinden bir şeyler anlatıyordu: neler yapıyorlar, nasıl yapıyorlar, neler yapmıyorlar…

İkisi çay ve sigara eşliğinde muhabbete koyulmuştu. ‘Önce bir sigara yakalım.’ dediler ve gülüştüler. Öyle bir muhabbet. Öteki üç kişi bu zamana kadar biriktirdikleri iş hakkındaki dedikodulara daldılar. Birinin cümlesi biterken öteki hemen devam ediyordu, kelimeler bir biri ardına koşturuluyordu. Araya küfürler, ünlemler… Ara ara kahkahalar, hmmmm lar... Dört nala bir muhabbet. Diğeri için yeni bir mekandı burası. İlk kez geldiği bu mekan hakkında öbürüne yorum yapıyordu. 

Bir ses yükseldi: ‘Bir oyun oynayalım. Biri aklındaki bir soruyu sorsun, sonra herkes o soruya yanıt versin.’ Kabul ettiler, kimisi sesle kimisi kafasını sallayarak. Başladılar:
 - Son zamanlarda karnınız ağrıyana kadar neye gülmüştünüz?
 - Yakın zamanda öğrendiğiniz, sizi şaşırtan bir bilgi neydi?
 - Hayatınızda dönüm noktası sayılacak şeyler neler? 

Önce soru sonra yanıtlar, yine soru yine yanıtlar. Cevapları birbirlerine yakın kıldı onları, ifadeleriyle sarıldılar birbirlerine, birbirlerinin anlattıklarına ve anılarına. 

Bir soru daha geldi. ‘Son zamanlarda kalbinizi kıran ne oldu? 
Bir sessizlik… Herkes yakın ve derin bir yere gitti, gözler masaların ötesine doğru süzüldü.
‘Benim buna yanıtım hazır.’ dedi biri. ‘Geçen gün, hiç hayal kurmadığımı fark ettim. Kalbim kırıldı kendime.’ Dudağının kenarında bir gülümseme belirdi cümlesinin bitmesiyle. Kırık kalbine bir gülümseme armağan etmişti herkesin içinde.

Yanıtlar birbiri ardına devam etti. Devam etti ama ilk yanıtı veren diğer yanıtları dinleyemedi. Çoktan kendi içindeki denizlere açılmıştı bile. 
Hayal, düşünce. Gerçek değil ve hiç olmayabilir. Umut verebilir, umudu yıkabilir. Alıştırabilir, karıştırabilir. Gerçeğinden çok uzak bir limana bırakabilir. O zaman n’aparım?  
Hayaller ve gerçekler birbirinden uzaklaştıkça bir sis sarıyordu sanki her yerini. Yakınlığın tek yolu hayallerden vazgeçmek mi? Mümkün kılabilirdi hayallerini ama gücü yetmeyebilirdi çünkü hayaller her zaman tek kişilik değildi ki. 
Peki, gerçeğin de başı hayal değil miydi? Bir hayale varmıyorduk belki ama bir hayalden yola çıkmıyor muyduk? 

Garsonun önüne bıraktığı sıcacık çay onu denizlerinden getirdi. Teşekkür ederken gülümsedi garsona ve sisin içindeki görüntüsüne. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

nefes ve öteki şeyler

  geçiş dönemlerinde, eylemin büyük önemi var. sadece aklımızla değil, bedenimizle de bu geçiş dönemine girmemiz, kendimize hayatı kolaylaşt...