uyuyordu uyku, gidiyordu yol.
anlatmadı, konuşmadık da.
çünkü sormadım.
bir şey demem gerekecekti ve söylenecek bir şey olmalıydı. yoktu.
ve muhtemelen,
olmak istediği olmuş ama yorulmuş ama zorlanmıştı. istediği, istemediğinin çoğu zaman önünde dururdu ve ona yakın. iyi olmuş muydu?
gördüm ki, bunun için bir şey yaratıyordu, ben bir buz parçasına benzetiyordum.
güneşli insanları daha çok seviyordu.
kurduğu şeyleri birbirine büyük bir kuvvetle bağlamaya çalışırken, ben onu yorgun buluyordum o ise kararlı.
birbir eksiltmeye çalıştığı insanlardı, yerine koyamadığı da insanlar.
bulmak istediklerini başka uğraşlarda ararken yaklaşamıyordu, kendisiyle ilgili bilmediklerini bilmek için didinirken bundan ölesiye çekiniyordu. bu, onun aklına öznesi olmadığı için hiçbir şeyi değiştiremediği ama sonucundan ciddi kalp çarpıntılarına uğradığı zamanları getiriyordu. kalp çarpıntılarından pimpiriklenir oldu, yenisine hazırlığını kestiremiyordu. ne zaman? ama zaman gelmeliydi. o artık beklememeliydi ve öncesi kırgınlığını bu yüzden taşıyordu.
12 Nisan 2014 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
nefes ve öteki şeyler
geçiş dönemlerinde, eylemin büyük önemi var. sadece aklımızla değil, bedenimizle de bu geçiş dönemine girmemiz, kendimize hayatı kolaylaşt...
-
Fotoğraf: Duygu Aşık, 2025 Kadıköy Ben de çoğumuz gibi bir ilişkinin içine doğmuştum: annemin ve babamın romantik ilişkisi. Çoğumuz gibi, çü...
-
Bu dünyanın bu zamanında ne işimiz var? Ben sorarım kendime, siz sorar mısınız? Hiçbir şeyi ben başlatmamıştım. Yani bu dünyadaki hiçbir ş...
-
geçiş dönemlerinde, eylemin büyük önemi var. sadece aklımızla değil, bedenimizle de bu geçiş dönemine girmemiz, kendimize hayatı kolaylaşt...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder