ne artıyorum ne de eksiliyorum zamanla.
çoğalan ben değilim, anlıyorum.
ama azalan aydınlık.
ses yok ama duyuyorum.
kendimi düşünce suçlusu gibi görüyorum.
kafamın içindekilere aldırmasam diyorum.
işte o zaman ışıklar söndüğünde , bir elin boğazıma yapışmasından korkmam.
ışık olmasına gerek olmaz.
dış sesleri artırmam.
iç sesler ürpertmez.
*
uyuyamamış yine...
her zaman yapamazdı,
arayamazdı birisini, çalamazdı kapısını
şimdi görüyorum üzgün güçsüzlüğüyle.
'bitmedi, neden hala bitmedi?' diye cevapsız sorularla kalıyor.
ama 'bitmeyecek' demiyor.
mutsuz belli ama yitirmiyor işte umudunu
bu zamanlarda ancak bu ona yetiyor.
yetmiyor da işte, kırıntıları avucunda birleştiriyor.
biraz avuntu için zaman topluyor,aydınlıktan.
ışıklara dönüyor yüzünü. susuyor.
anlatmıyor.
ben anlıyorum onu.
bir ben anlayabilirim.
bazen o da yanılıyor.
zamana yaslıyor sırtını, yüzünü kapıya dönüyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
nefes ve öteki şeyler
geçiş dönemlerinde, eylemin büyük önemi var. sadece aklımızla değil, bedenimizle de bu geçiş dönemine girmemiz, kendimize hayatı kolaylaşt...
-
Fotoğraf: Duygu Aşık, 2025 Kadıköy Ben de çoğumuz gibi bir ilişkinin içine doğmuştum: annemin ve babamın romantik ilişkisi. Çoğumuz gibi, çü...
-
Bu dünyanın bu zamanında ne işimiz var? Ben sorarım kendime, siz sorar mısınız? Hiçbir şeyi ben başlatmamıştım. Yani bu dünyadaki hiçbir ş...
-
geçiş dönemlerinde, eylemin büyük önemi var. sadece aklımızla değil, bedenimizle de bu geçiş dönemine girmemiz, kendimize hayatı kolaylaşt...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder