5 Kasım 2015 Perşembe

Okudum, yazılan şuna varıyordu;

'Hiç bir şey beklediğin gibi mantıklı bir biçimde gelişmeyecektir, bunları yüreğinle görebilirsin ve biraz ürkütüyor olacaktır. Her şey umuttan uzaklaşacaktır ama arayışta bir inanç hareketidir.'

Tam bunu yaşıyorum.
Gelişen pek çok şey mantıksız. Çünkü olaylar ve durumlar gerçeklerden yola çıkılarak değil bencilliklerden yola çıkılarak yaşanıyor. İnsanları bu davranışlarla tanımlamak zorunda olduğum için -çünkü gerçek bu- mutsuzum ve bu davranışlar, düşünceler olağanmış gibi gelecek diye büyük endişe duyuyorum. Kabullendiğimde her şey biter, aksi için hiç bir şey yapmaz olurum çünkü. Ama doğru olan bu değil. İşte bu yüzden ürküyorum, bu çirkinliği kabullenmekten.

İçim parça parça...
umut bende bitti. İnanmıyorum.

Hiç tükenmeyecekmiş gibi,sahip olduğum inançlarıma, insanlar türlü türlü şeylerle zarar verdiği için onlardan tiksiniyorum.

Her şeyin sömürülebilir gördükleri için
Adaletsiz oldukları için
Kadın bedenim üzerinden küfrettikleri için
İnsanları zevk için öldürdükleri için
Tecavüz edebilme hakları olduğuna inandırıldıkları için
Çocuklarına kendi mal varlıkları gibiymişcesine davrandıkları için
Şeker alıyormuş gibi çocuk sahibi oldukları için
İnsan kavramının tanımını erkek sandıkları için
Hayvanlara zulmetmelerini meşru kaldıkları için
Bilmiyorum diyemedikleri için
Kahrolası egolarının bütün hücrelerinde yüksek dozda bulunduğu için
İnançlara, sevgilere, umutlara çirkinlikler bulaştırdıları için
...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

nefes ve öteki şeyler

  geçiş dönemlerinde, eylemin büyük önemi var. sadece aklımızla değil, bedenimizle de bu geçiş dönemine girmemiz, kendimize hayatı kolaylaşt...