20 Nisan 2014 Pazar

12 Nisan 2014 Cumartesi

uyuyordu uyku, gidiyordu yol.

anlatmadı, konuşmadık da.
çünkü sormadım.
bir şey demem gerekecekti ve söylenecek bir şey olmalıydı. yoktu.

ve muhtemelen,
olmak istediği olmuş ama yorulmuş ama zorlanmıştı. istediği, istemediğinin çoğu zaman önünde dururdu ve ona yakın. iyi olmuş muydu?
gördüm ki, bunun için bir şey yaratıyordu, ben bir buz parçasına benzetiyordum.
güneşli insanları daha çok seviyordu.
kurduğu şeyleri birbirine büyük bir kuvvetle bağlamaya çalışırken, ben onu yorgun buluyordum o ise kararlı.
birbir eksiltmeye çalıştığı insanlardı,  yerine koyamadığı da insanlar.
bulmak istediklerini başka uğraşlarda ararken yaklaşamıyordu, kendisiyle ilgili bilmediklerini bilmek için didinirken bundan ölesiye çekiniyordu. bu, onun aklına  öznesi olmadığı için hiçbir şeyi değiştiremediği ama sonucundan ciddi kalp  çarpıntılarına uğradığı zamanları getiriyordu.  kalp çarpıntılarından pimpiriklenir oldu, yenisine hazırlığını kestiremiyordu. ne zaman? ama zaman gelmeliydi. o artık beklememeliydi ve öncesi kırgınlığını bu yüzden taşıyordu.


6 Nisan 2014 Pazar

insanlar tanırız
zamanla oynarız
bir oyuncak gibi sorunla-rla oyalanırız.
ama biri
'o elindeki sana ait değil' i
mutlaka demeli

4 Nisan 2014 Cuma

ah zaman
zaman zaman.

birileri değişir, eylemler aynı.
kimi haydarpaşa' da kalır , kimi havaalanında.

bölen mi bölünen mi olmalıyım, kestiremiyorum.
sanırım bölüme yakında durmalıyım.


nefes ve öteki şeyler

  geçiş dönemlerinde, eylemin büyük önemi var. sadece aklımızla değil, bedenimizle de bu geçiş dönemine girmemiz, kendimize hayatı kolaylaşt...