2 Şubat 2022 Çarşamba

birkaç günlük hikaye


BİR GÜN

Kaynayan suyun buharı camlardaydı. Ihlamur kokusu mutfaktan başlayarak evin her yanında geziniyordu. Şefkat sarmıştı evi büsbütün şefkat. Ilık ve güvenli yuvasında böylece dururken gezinti yapmanın ne güzel olabileceğini düşündü. 


DİĞER BİR GÜN

Gezinti, bir hayal olmanın ötesinde adımlara, sokaklara, bir rotaya dönüştü. 


BAŞKA DİĞER BİR GÜN 

Gezintinin içinde kuşları, ağaçları, sokakları, patikaları izledi. Kuş olmayı, ağaç olmayı, sokağın kendisi olmayı, insanların patikalarını düşündü. Gördü, dokundu, tattı, duydu, kokladı… Bir de evi saran ıhlamur kokusu dolu günü hatırladı. 


DAHA BAŞKA DİĞER BİR GÜN

Ihlamur ağzına dolup henüz boğazından aşağı doğru inmişti. Bir bakıma keşif bir bakıma arayıştı, başka bir bakıma bir savaşı andırmıştı bu gezinti. Biraz yaralı biraz yorgun, biraz cesur ve biraz da kırılgan… Sesiz ve sakindi, acısının ve gücünün ağırlığını kıyaslamak mümkün değildi. Hepsiydi. Hepsiyle var olmada iyiydi. 


SON GÜN

Bir gün başka bir gezintiye çıkmak isteyeceğini biliyordu. Zamanı geldiğindenin zamanını bekleyeceğini biliyordu. Uykuya daldı. 

hiçbir şey


Bazen bir cümle, bir kelime, bir şarkı, resim ya da şiir, bir şey işte bir şey bulup da ‘haah, işte bu!’ deriz. ‘Tam da böyleyim.’

Ama hiç 

Bir şey gibi değilim.

Hiçbir şeyim.

Hiç.

Hiçbir şey olmanın sonsuzluğu, ıssızlığı, özgürlüğü ve adsızlığıyım.

Tüm varlığımla hiçbir şey oluyorum.



nefes ve öteki şeyler

  geçiş dönemlerinde, eylemin büyük önemi var. sadece aklımızla değil, bedenimizle de bu geçiş dönemine girmemiz, kendimize hayatı kolaylaşt...