19 Ekim 2012 Cuma

neyse

bulut geçince neler kalır geride...
konu ne olursa olsun sona doğruluğu anlaşılmışsa bir başka bir hal alır duygular, bütün zamanlarından. neyse diye başlayan kelimeler falan çoğalır.
dozu tutturulamamış öfkenin yerini bile saygı alır, aniden.
neyse, olur böyle bazen.

12 Ekim 2012 Cuma

ve sırtımda duyuyorum geçip giden zamanını hızlı adımlarını

bir kabile vardı, içinde de kabileye yeni katılmış biri. İşte onun gözünden her şey;
kabile dağın tepesine tırmanırken belirli aralıklarla oturup beklerlermiş.bir, iki üç...  kabileye yeni katılmış olan da kişi de sorar tabi, neyi bekliyoruz?
-bedenimize yetişmeye çalışan ruhlarımızı.
...
Tüm detayları ile hatırlayamasam da hiç unutmadım. Ama bazen ruhumu bi yerlerde unutmuş olmaktan öyle korkuyorum ki..

7 Ekim 2012 Pazar

unutuyorum yine.
aklımda tutmam gerekenler çoklaştıkça unutuveriyorum. gündelik şeylerin peşini bırakıveriyor düşüncelerim hep bir hüzün meylim artıyor.
süresi dolan şeyler, ucundan asılıyor kafamın içine. Ama yırtık,pırtık ve anımsatan... Bazen birilerinin izlerini görememek, iç geçirtici olabiliyor zamanla.
Susuşlarım arttıkça tanımlara sığdırmakta zorlanıyorum kendimi.
alışkanlıklarım değişince bir garip oluveriyorum, böyle zamanlarda.
Film izlerken uykum gelmezdi mesela. Yoruluyorum

2 Ekim 2012 Salı

bi takım işlerin koşturması, bi takım işlerin de yerin de bile sayamamasına sıkıntı denir. ve bir takım insanlar da bu durumda gereksizleşir.
ben de bunların üzerine hanımeller bisküvimi çaya bandırıp yiyorum.
İnsanları anlamak zor değil, çünü kendilerini anlatmaktan bıkkın insanlar.

nefes ve öteki şeyler

  geçiş dönemlerinde, eylemin büyük önemi var. sadece aklımızla değil, bedenimizle de bu geçiş dönemine girmemiz, kendimize hayatı kolaylaşt...